Noush Sanatgar

“Sanat senin ne gördüğün değil, başkalarının ne görmesini sağladığındır.” Edgar Degas

Sanatsal anlatımlar, M.Ö.3500’lü yılların başından itibaren, biyolojik öznelerin, motiflerle betimlendirilerek, formatif ölçülerde temsil edilmesiyle Fars kültürüne yerleşmiştir. Bin yıl boyunca, İran’da ve ötesindeki dünyada, bu iletişim formu, doğa ananın mucizelerini ve onun yarattığı her şeyi, insanoğlunun kaydetmesine olanak sağlamıştır.

Memleketi Esfahan’da ki bir aile geleneği olan zanaatkârlığı devam ettiren Noush Santgar, kendine has ve ilgi çekici tarzda, çeşitli temaları içeren sayısız çalışmalar meydana getirmiştir.

Bu sergi doğadan esinlenilen sanata adanmıştır. Peyzaj sanatının aksine, sanatçının modern tarzı, gizli kalmış doğal dünyayı keşfetmektir. Noush’un çalışmaları, algılarının soyut formda ifade edilmiş halidir. Çalışmalarında organizmaların ömrünü, ekosistemin evrimini, yaradılışı, gelişimi, ölümü ve yeniden doğuşu göz önünde bulundurmaktadır.

Çalışmaları ile izleyiciyi resimleri ile sözsüz bir iletişime sokmaya ve düşünmeye teşvik etmeye çalışır. Uzaydaki her nokta, siyah, beyaz ve arasındaki tüm gri renkleri temsil edebilecek farklı yoğunluklara sahiptir. Noush’un resimleri, sadece renk kullanarak, farklı yoğunluklardaki yüzeyleri sıralı olarak ifade edilebilir; aynı yoğunluğu sadece sembolik şekiller temsil edebilir.

Renkler ve tonlar resmin özüdür, tıpkı sesin ve ritmin müziğin özü olduğu gibi. Noush her renkte ayrı bir güzellik görür. Siyahta; geceleri parlayan yıldızları, beyazda; göz alıcı parlaklıkta gün ışığını, kırmızıda; vücuttaki hayatın güzelliğini, yeşilde; doğa ananın ahenkli ve iyileştirici gücünü ve mavide; denizin heybetini görür.