Ebru Özdemir Koleksiyonu’ndan Bir Seçki: + Sonsuz

02.04 - 05.07.2010

Her koleksiyon doğal olarak eksiktir. Jean Baudriallard‘ın “Hiçbir koleksiyon tamamlanmak üzere başlatılmaz” düşüncesinden hareketle, Ebru Özdemir Koleksiyonu’ndan derlenen serginin teması “artı sonsuz”dur. Bu koleksiyon da, diğer tüm koleksiyonlar gibi, eklenen/çıkartılan her yeni eserle dönüşecek ve sonsuzluğa evrilecektir. “+SONSUZ” izleyenlere, bu sürekli değişimin koleksiyoner tarafından belirlenen özel güzergâhına eşlik etme ayrıcalığını tanıyacaktır.

 

Serginin küratörlüğünü, daha önce Ankara, İstanbul ve Mardin’de, özellikle kamusal alanlarda gerçekleştirdiği sergiler ile tanınan Döne Otyam ve Ankara Galeri Nev’den Deniz Artun üstlenmiştir.

 

+ Sonsuz, sanat tarihini, birbirini kovalayan sanat akımları, dâhi sanatçıların yaşamları ve yapıtları ya da ikonlaşmış şaheserler üzerinden değil, koleksiyonerler üzerinden okumayı önerir.

 

Kişisel koleksiyonlar, kendi çağlarının, öncesinin ve sonrasının sanat dünyasını gözlemlemek için eşsiz birer laboratuvardır.

 

Sanat eseri toplayan tutkunların, özellikle galericiler ve sanat simsarları tarafından yön verilen merak ve olanakları, sanatın yalnız bugününü değil, tarihini, ekonomisini ve politikasını da belirler. Baştan aşağı spekülatif olan karmaşık bir sistem içinde, yanıp sönen yıldızlar, yükselip düşen değerler kimi zaman tek bir koleksiyonerin inancına, inadına bağlı olabilir.

 

Aynı inanç ya da inat, bu sistem karşısında yenik de düşebilir; bir koleksiyonerin tüm yaşamı boyunca izini sürdüğü bir isim, o koleksiyonerin ardından bütünüyle unutulabilir; karşısından ayrılamadığı paha biçilmez bir yapıt, birkaç yıl sonra atık olabilir.

Öte yandan, tarih tek bir koleksiyon ölçeğinde okunduğunda, üst tarihlere, büyük sistemlere dair pek çok ipucu verebileceği gibi, tüm bunları anlamsızlaştırabilir de. Bir koleksiyoner kimsenin takdir etmediği ve asla etmeyeceği yapıtları bir araya getirmeye yaşamını adadıysa bile bu ‘yeterince’ önemlidir.

 

Odağına koleksiyonerin yerleştirildiği bakış açısı, yalnız koleksiyonun barındırdığı yapıtlarla sanat dünyası arasındaki değil, yapıtların kendi aralarındaki benzersiz ilişkileri de keşfetmenin peşindedir.

 

Bir tek toplayanın bildiği, her yeni eserle sil baştan değişen, varolanlar kadar eksik olanların da belirleyici olduğu meçhul formülü çözmeye, sınıflandırılamaz olanı sınıflandırmaya çalışırken ortaya çıkan tarz, malzeme, renk, kuşak çakışmalarının, karşılaşmalarının uyandırdığı düşünceler sonsuzdur.

 

Deniz Artun - Döne Otyam

hakkımızda

üyelik

hizmetler

iletişim

ziyaret

CerBlog

TR I

EN

Ziyaret

İletişim

Yönetim

DAHA FAZLASI